Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/6713 E. 2007/11369 K. 03.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/6713
KARAR NO : 2007/11369
KARAR TARİHİ : 03.10.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekilliğini yaptığını,ancak davalının gerekçe göstermeksizin kendisini azlettiğini, vekalet ücretini de ödemediğini ileri sürerek, vekalet ücreti alacağı için başlattığı icra takibine davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı avukatın dikkat ve özen göstermeyerek vekillik ilişkisini suistimal ile 518.000.00 YTL zarara uğrattığını,bu nedenle de azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, vekili olduğu davalı tarafından haksız olarak azil edildiği iddiasıyla bu davayı açmış olup,davalı ise azlin haklı olduğunu, davacı avukatın dikkat ve özen göstermeyerek vekillik ilişkisini suistimal ile kendisini 518.000.00 YTL zarara uğrattığını, bunun üzerine azlettiğini savunmuştur.Taraflar arasındaki ilişki Avukatlık ücret sözleşmesinden doğmaktadır. Avukatlık Kanunu’nun 174. maddesi “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmüne göre, avukat haklı nedenle azledilmişse ücret ödenmeyeceği,ancak haklı nedenle azledilmemişse ücretinin ödeneceği kuşkusuzdur. Davalı, her ne kadar 7.8.2005 tarihili azilmanede bir sebep göstermemiş ise de, yargılama sürecinde davacının göstermesi gereken dikkat ve özeni dosyaların takibinde göstermeyerek vekillik ilişkisini suistimal ile kendisini 518.000.00 YTL zarara uğrattığını belirterek azlin haklı olduğunu savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan 21.12.2006 havale tarihli bilirkişi raporunda,davalının savunmasında ve delil listesinde belirttiği takip dosyaları incelenmiş ,ancak davalının savunmasına yönelik herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan rapor tanzim edilmiştir. Mahkemece de davalının savunması üzerinde gereği gibi durulmadığı gibi karara esas alınan 21.12.2006 havale tarihli bilirkişi raporundaki “savunmaya ilişkin delil bildirilmemiştir” tespitiyle yetinilerek azlin haklı olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirilme yapılmamıştır. Öyle olunca öncelikle azlin haklı olup olmadığı üzerinde durularak ve bu konuda taraflardan delileri de sorularak, dosyaların gereği gibi takip edilip edilmediği, davacı kusuru olup olmadığı, gerektiğinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına, BOZULMASINA, 2.bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 3.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.