Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/3681 E. 2007/7345 K. 24.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3681
KARAR NO : 2007/7345
KARAR TARİHİ : 24.05.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı abonenin tahakkuk eden su faturası borçlarını ödemediğini, yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aboneliğin kurulu bulunduğu … hanını müteahhit olarak kendisinin yapması nedeniyle abonelik sırasında kendi adına işlem yapıldığını, daha sonra her … yeri için ayrıca abonelik tesis edilmeden ilk abonelik üzerinden su akışının sağlandığını, tahakkuk eden suyu kendisinin kullanmadığını, binadaki herkesin sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, aboneliğin kurulu bulunduğu sayaçtan tüm binanın su kullandığı, paydaşların hisseleri oranında sorumlu olması gerektiğinden bahisle davalının tapudaki payı oranına göre hesaplanan 1.158,39 YTL için itirazın iptaline, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davasını Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olup davalı cevabında, davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiğini bildirmiş ise de mahkemece bu konuda bir karar verilmemiş ve davaya genel mahkeme sıfatıyla bakıldığının anlaşılmış olması sebebiyle karar başlığında Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ibaresinin yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu kabul edilerek bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Taraflar arasında düzenlenen 9.4.1997 tarihli 40613 nolu abone sözleşmesinde davalının adı ve imzasının bulunduğu tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Abone, sözleşme gereği abonelik üzerinden tahakkuk edecek borçlar yönünden davacıya karşı sorumludur. Su verilen binada ayrı ayrı işyerlerinin bulunması ve aynı abonelik üzerinden su akışının sağlanması abone olanın davacıya karşı olan ve sözleşmeden doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu durum, abone ile su kullanan kat malikleri veya fiili kullanıcılar arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirir. Mahkemenin, davalının arsa payı oranında borçtan sorumlu olacağına ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Mahkemece tespit edilen borcun tamamından davalının sorumlu olmasına karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunun kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 24.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.