Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/2373 E. 2007/7340 K. 24.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2373
KARAR NO : 2007/7340
KARAR TARİHİ : 24.05.2007

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak (devre tatil) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 2.4.1997 tarihli sözleşme ile … tatil sitesinden …-17 nolu … nisan ayı 16.hafta … 1 dönemine ait 1 haftalık tatil hakkını satın aldığını, kullanım bedelinin ve yıllık aidatlarını ödediğini, tesisi kullandığı dönemlerde evdeki eşyaların yetersiz olduğunu görüp davalıyı uyardığını, son olarak tesis 17-24 Nisan 2004 tarihlerinde kullanacağını 19.12.2003 tarihli ihtar ile davalıya bildirmesine rağmen davalının telefonla kendisini arayarak tesisin kapalı olduğunu, kullanım imkanı bulunmadığını söylediklerini, davalıya ihtar çekerek sözleşmeyi feshettiğini bildirmesine rağmen davalının 2005 yılı aidatı olarak 210 euro için takip başlattığını ileri sürerek sözleşmenin feshedildiğinin tespiti ile yapılan ödemeler toplamı 11.170 DM ve 635 Euronun tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının 8 yıldır tatil hakkını satın aldığı dönemde tesisi kullandığını, aidatları ödediğini, tesisin kapalı olduğuna dair bir delil bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının tesisi kullanıma hazır tuttuğuna dair davacıya bir bildirimde bulunmadığı, sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldığından bahisle taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğinin tespitine, toplam 4.639 Euronun davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 2.4.1997 tarihli sözleşme ile davacının, davalıdan 1 haftalık tatil hakkını satın aldığı, dava konusu 2004 yılına kadar da bu hakkını kullandığı hususu taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacı 2004 yılına ait tatil hakkını kullanacağını davalıya bildirdiği halde tesisin kapalı olduğundan bahisle kullanım imkanı bulunmadığının kendisine telefon ile bildirilmesi üzerine sözleşmeyi feshettiğini ileri sürmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede davalının tesisin açık olduğuna dair kullanıcıya bilgi vereceğine dair bir yükümlülük bulunmamaktadır. Davalı davacıya ait kullanım dönemi olan 16. haftada tesisin açık olduğunu savunarak bu dönemde başka hak sahipleri tarafından tesisin kullanıldığına dair tutanaklar ibraz etmiştir. Tesisin kapalı olduğunu ispat yükü davacıdadır. Mahkemece, davacıya iddiasını ispat için delilleri sorulup hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken ispat yükünün yanlış tarafa yüklenmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.