YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/13718
KARAR NO : 2008/2775
KARAR TARİHİ : 28.02.2008
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat … ile davacı vekili avukat … …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan … Turizm İşletmeleri A.Ş ile yaptığı iki adet sözleşme ile 2023 yılına kadar iki adet devre tatil ünitesi satın alıp bedelini ödediğini, sözleşmenin devamı sırasında devre tatil köyünün davalı … A.Ş’ne devredildiğini, 2003 yılına kadar sözleşmenin sorunsuz devam ettiğini, ancak 2004 yılında tatilini kullanmak üzere gittiğinde davalı … A.Ş’nin kendisini tesise sokmadığını ileri sürerek 6.000 YTL maddi, 5000 YTL manevi tazminatın tahsilini, devre tatil hakkının hükmen tesbitini ve davalının müdahalerinin önlenmesini, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin kalan süresi için bir ailenin bu standartlardaki tatil maliyetinin tesbit edilerek davalılardan tahsilini talep etmiş, 7.12.2006 tarihli ıslah dilekçesi ilede sözleşmenin feshini, 2004 yılı hakkının kullandırılmamasından dolayı 8701 YTL ve kalan yılların bedeli olarak 68.451 YTL olmak üzere toplam 77.152 YTL maddi tazminatın ve 5000 YTL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece sözleşmelerin feshine 72.864 YTL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı … A.Ş tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacının 4.1.1994 ve 31.8.1996 tarihli sözleşmeler ile satın aldığı devre tatil ünitelerini 2004 yılına kadar sorunsuz olarak kullandığı , 2004 yılında tatil hakkını kullanmak üzere tesislere, gittiğinde içeri alınmadığı ve bu nedenle 2004 yılı tatil hakkını kullanamadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 2003 yılında ve önceki yıllarda tatil hakkını sorunsuz olarak kullanan davacının, aynı düşünceyle 2004 yılında da tatil hakkını kullanmak üzere tesislere giden ve ancak tesislere sokulmayan ve bu nedenle tatil hakkını kullanamayan davacıda bu durumun manevi zarara sebebiyet verdiğinde ve kişilik haklarının zarara uğradığında duraksama bulunmamalıdır. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek takdir olunacak manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi gerekirken bu kalem isteğin reddi usule ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Davalı … A.Ş’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı tatil hakkını kullanamadığı, 2004 yılı ve kalan yılların bedeli karşılığı maddi tazminat ve manevi tazminat istemi ile eldeki bu davayı açmıştır. Mahkemece sözleşmenin feshi nedeniyle davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişi tarafından devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın getireceği masraflar hesap edilerek bulunan miktarın ödetilmesine karar verilmişse de, tarafların sözleşme bedelini döviz üzerinden kararlaştırmış oldukları ve böylece ilerde olabilecek bir fesih durumunda Türk Lirasının enflasyonist etkenler nedeniyle değer kaybetme olasılığına karşı tedbir almayı hedefledikleri, nitekim sözleşmenin kurulduğu döviz cinsinden para biriminin sözleşme tarihinden bu yana Türk Lirası karşısında değer kazanmış olduğu da gözönüne alındığında, her bir sözleşme yönünden ayrı ayrı olmak üzere, devre tatil için ödenen tüm sözleşme bedelinin, sözleşme süresi içindeki tatil hakkının kullanılamadığı zamana isabet eden kısmı oranında tazminat miktarının belirlenmesi, olayın ve devre tatil sözleşmelerinin tipik özelliklerine ve menfaatler dengesine daha uygun bir hesap şekli olacaktır. Bu nedenle mahkemece her bir sözleşme yönünden, davacının devre tatil olarak yararlanamadığı süre ile önceki dönemlerde yararlandığı sürelerin tesbiti ile, davacının ödediği tüm bedelin, ileriye yönelik kullanılamayan sürelere tekabül eden döviz bedeli oranı belirlenerek, tesbit edilecek döviz cinsinden bu bedelin, davadaki talebin Türk Lirası olduğu da dikkate alınarak, dava tarihindeki TL karşılığına hükmedilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle kalan sözleşme süresinde, benzer nitelikte bir tatil köyünde tatil yapılabilmesi için gerekli olan masraflar üzerinden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle de davalı … A.Ş lehine BOZULMASINA, 550.00 YTL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde davalı … Turizm Otelcilik İnş. San. Tic. A.Ş’ne iadesine, 28.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.