Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/10913 E. 2007/12235 K. 22.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/10913
KARAR NO : 2007/12235
KARAR TARİHİ : 22.10.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, … komisyoncusu olarak davalılar ile 25.11.2005 tarihinde telallık sözleşmesi düzenlediklerini, sözleşmede, davalılardan …’ye ait olan dairenin 120.000 YTL bedelle diğer davalıya satılmasının ve her iki davalının ayrı ayrı %3 komisyon ücreti ödemelerinin kararlaş- tırıldığını, tapuda satış işlemleri yapıldığı halde komisyon ücretinin ödenmediğini, alacağının tahsili için her iki davalı hakkında ayrı ayrı yapmış olduğu icra takiplerine de itiraz edildiğini ileri sürerek, her iki takibe yapılan itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …, sözleşmede imzası olmaması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, diğer davalı … Hanımı … ise, sözleşmenin kendisine boş olarak imzalatıldığını, bu nedenle komisyon bedelinden sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tapuda davalılardan …’in eşi olan … adına satışın gerçekleştiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, takiplere yapılan itirazların iptaline, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan … Hanımı …’ın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2007/10913-12235
2-Davalılardan …’in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacının komisyon sözleşmesi olarak ibraz ettiği 25.11.2005 tarihli sözleşmede, … komisyoncusu davacı ile satıcı sıfatı ile davalılardan … Hanımı …’ın imzaları bulunmakta ise de, davalılardan …’in imzası bulunmamaktadır. Borçlar Kanununun 404/son maddesi gereğince tellallık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik … olup, dayanak sözleşmede davacının imzası mevcut olmadığına göre, davalılardan … yönünden kanunun aradığı biçimde yazılı bir tellallık sözleşmesi bulunduğunun kabulü mümkün değildir. Bu nedenle adı geçen davalı yönünden davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1.bent gereğince davalılardan … Hanımı …’ın temyiz itirazlarının reddine, 2. bentde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalılardan … yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 22.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.