Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/105 E. 2007/5636 K. 19.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/105
KARAR NO : 2007/5636
KARAR TARİHİ : 19.04.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere … kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı …… ile davacı vekili avukat … …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukatı olan davalının vekili olarak, alacaklısı olduğu ancak ödenmeyen çekin tahsili için yaptığı takip sonucu borçludan tahsil ettiği 4.000.000.000 TL’yi kendilerine bildirmediğini, Ağır Ceza Mahkemesinde hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan yargılanarak ceza aldığını, 4.000.000.000 TL’nin işlemiş faizi ile birlikte tahsili için yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, alacağın %40’ı oranında inkar tazminatına hükmedilmiş, kararın davalı yanca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.12.2005 tarihli 2005/12628 esas 2005/19034 karar sayılı ilamı ile “Davacı, icrada 4.000.000.000 TL asıl alacak, 9.679.999.999 TL işlemiş faiz ile birlikte toplam 13.679.999.999 TL için talepte bulunmuş, ancak faizin başlangıç tarihini bildirmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık vekilin yaptığı tahsilatın iadesi ile ilgili olup BK 392/2 md gereğince davacının tahsil tarihinden itibaren işlemiş faizi talep etme hakkı bulunmaktadır. Mahkemece tahsil tarihinden itibaren işlemiş faize hükmedilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı
2007/105-5636
olup, bozmayı gerektirir.” denilmek suretiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 19.7.2006 tarihinde davanın kabulüne, bilirkişi raporu esas alınarak 4.000 YTL asıl alacak, 9.679.99 YTL işlemiş faiz olmak üzere 13.679.99 YTL için itirazın iptaline, bu meblağ üzerinden takibin devamına, yasal faizin BK 392/2 md. gereğince tahsil tarihi olan 23.1.1997 tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hükmüne uyulan bozma ilamında davacının, davalı avukatın yaptığı tahsilat tarihinden itibaren faiz isteyebileceği açıklandıktan sonra tahsil tarihinden itibaren işlemiş faizin hesaplanması yönünden bir inceleme yapılmamış olması hususu bozma nedeni yapılmıştır. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşur. Mahkemece bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece tahsil tarihi olan 23.1.1997 tarihinden icra takip tarihine kadar işlemiş olan faiz miktarı belirlenip saptanan miktara hükmedilmesi gerekirken nasıl hesaplandığı ve hangi tarihten yürütüldüğü belli olmayan birikmiş faize hükmedilmesi ve ayrıca kararda yine faize faiz yürütülmesine yol açacak şekilde, hükmedilen tüm alacağa tahsil tarihinden itibaren faiz yürütülmesine şeklinde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.