Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/10049 E. 2007/15263 K. 13.12.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/10049
KARAR NO : 2007/15263
KARAR TARİHİ : 13.12.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı şirket adına yatırım teşvik belgesi alınması işinin takibi ve neticelendirilmesi için davalı ile anlaştıklarını, bu amaçla kendisine vekaletname verildiğini, işin takibi için gerekli tüm edimlerini yerine getirerek teşvik belgesini aldığını, davalının yönetim kurulu kararı ile bu … için kendisine 10.000 Dolar ödenmesine karar verdiği halde ihtarlarına rağmen ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, şirket kayıtlarında davacının alacağına ilişkin muhasebe kaydı bulunmadığını savunmuş, bilahare davacıya bu … için 2.020,00 YTL avans ödemesi yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacıya yapılan ödeme miktarı düşülmek suretiyle bakiye 10.366,92 YTL üzerinden takibin devamına, alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, koşulları oluşmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İ.İ.K nun 67 … maddesinin 2 nci fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, haklı 2007/10049-15263
çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması da yasal koşullardan değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı; alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile Borçlu tarafından alacağın … miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu asıl alacak değerlendirildiğinde likit olup asıl alacak miktarı üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu bu istemin reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Davacı, 9.2.2005 tarihinde başlattığı icra takibinde asıl alacak yanında işlemiş faiz talebinde de bulunmuş, mahkemece takip tarihinden önce temerrüt oluşmadığından bu isteğin reddine karar verilmiştir. Dosya içersinde davacı tarafça sunulan 13.1.2005 tarihli yazı ile davacının alacağının ödenmesini istediği ve davalı yanın 19.1.2005 tarihli cevabı ile ödeme yapılamayacağını bildirdiği görülmektedir. Buna göre mahkemece temerrüt tarihi belirlendikten sonra takip tarihine kadar işleyecek faiz miktarı hesaplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken temerrüt oluşmadığından bahisle bu kalem isteğin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 420.00 YTL kalan harcın davalı tarafa yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 13.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.