Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/10018 E. 2007/11234 K. 01.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/10018
KARAR NO : 2007/11234
KARAR TARİHİ : 01.10.2007

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 13.7.2005 tarihinde davalı şirketten satın almış olduğu İtalyan malı parkelerin, İtalya’da değil Türkiye’de üretildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, ayıplı mal nedeniyle değer kaybının bedelden indirilmesine, döşeme masraflarının ve 5.000 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satış konusu parkelerin ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle davada Tüketici Mahkemesinin değil, genel mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki 2007/10018-11234
faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan … veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan … yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir. Somut olayda davacı (alıcı)’nın davalıdan (satıcı) parke satın aldığı, döşeme ile ilgili bir uyuşmazlığın olmadığı, uyuşmazlığın parkelere ilişkin ayıptan kaynaklandığı, dolayısıyla olayda eser değil, satım akdine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği anlaşıldığından davada genel mahkeme değil, Tüketici Mahkemesi görevlidir. O halde mahkemece işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 1.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.