Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2006/9682 E. 2006/14384 K. 06.11.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/9682
KARAR NO : 2006/14384
KARAR TARİHİ : 06.11.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalı ile yapılan kira sözleşmesi gereğince kira bedelleri karşılığında senetler verdiklerini, ancak kiralananın mülkiyetinin davalıya ait olmadığını sonradan öğrendiklerini, tarımsal destekleme primi de alamadıklarını, bu nedenlerle sözleşmenin ve senetlerin imzalanmasında hataya düşürüldüklerini ileri sürerek, toplam 6.716.000.000 TL’lik senetlerin iptaline, borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, taşınmazların ihale ile kiraya verildiğini, herhangi bir hatanın söz konusu olmadığını, kaldı ki senetlerin tanzim tarihlerinden dava tarihine kadar bir yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle de hata ve hileye dayanılamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, senetlerin tanzim tarihinden dava tarihine kadar bir yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle Borçlar Kanununun 31. maddesine göre hata ve hileye dayanılamayacağı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında bulunan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılardan …’un davalıdan kiralamış olduğu tarlaya ait kira bedellerinin karşılığı olmak üzere, davacılardan …’in asıl borçlu, diğer davacıların da kefil olduğu senetlerin imzalanarak davalıya verildiği anlaşılmakta olup, davacılar sözleşme ve senetlerin hata sonucu imzalandığını, kiralananın Hazineye ait olduğunu sonradan
öğrendiklerini, destekleme primi de alamadıklarını ileri sürerek, senetlerin iptalini ve borçlu olmadıklarının tesbitini talep etmişlerdir. Kiralananın Hazine adına kayıtlı olduğu, davalı tarafından Hazine aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davacı …’un dava konusu yer ile ilgili Hazineye ecrimisil ödediği, tarafların beyanları ve dosyada mevcut olan belgelerden anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin geçerli olması için kiralayanın malik olması şart değilse de, dava konusu olayda davacılar, kiralanan ile ilgili Hazineye … oldukları ecrimisil miktarlarını davalıdan talep etme hakkına sahip olduklarından, davalıya verilen senetler nedeniyle, ödenen ecrimisil miktarları kadar borçlu olmadıklarının tesbitini talep etmekte haklıdırlar. Ne var ki davalı tarafından Hazineye karşı, kiralananın tapusunun iptali ile Belediye adına tescili konusunda … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004/208 E. sayılı dava açılmış olup, mahkemece bu davanın kesinleşmesi beklenilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Davalı, davaya konu olan senetler nedeniyle üç ayrı icra dosyası ile davacılar hakkında, senet miktarları olan asıl alacaklar ile birikmiş faiz toplamları üzerinden, takipten itibaren işleyecek faizleriyle birlikte takip başlatmıştır. Mahkemece davacıların açmış olduğu senet iptali ve menfi tesbit davası tümüyle reddedilmekle, asıl alacaklar ile faizlerinin oluşturduğu toplam alacak miktarları üzerinden faiz yürütülmesine sebebiyet verilmiş olmaktadır ki, bu durum B.K.nun 104/son maddesinde düzenlenen faize faiz yürütülemez hükmüne aykırı olup, ayrıca bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3.bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.