Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2006/9436 E. 2006/13921 K. 30.10.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/9436
KARAR NO : 2006/13921
KARAR TARİHİ : 30.10.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca duruşmasız davacı avukatınca da duruşmalı olarak temyiz edilmişsede dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı ile yaptığı protokol gereğince, davalıya iki adet bono verdiğini ve bunları elden ödeyerek geri aldığını, ancak kendisine iade edilen bonoların sahte olduğunu, daha sonra asıl bonolar için icra takibi yapıldığını öne sürerek, bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davalının yaptığı iddia edilen dolandırıcılık nedeniyle, … 1.Ağır ceza Mahkemesinde 2001/270 Esas sayılı dosya ile dava açılmış ve sanık olan davalının kanıt yetersizliğinden beraatine karar verilmiştir. Mahkemece, Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararı esas alınarak, davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, BK’nun 53. maddesi gereğince, hakim ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinden verilen beraat kararı ile de bağlı değildir. Ancak ceza mahkemesinin kararı, maddi olayların saptanması açısından hukuk hakimini bağladığı gibi, ceza hakiminin mahkumiyet kararı da, hukuk hukimini bağlar. Somut olayda, ceza davasında sanık olan davalı delil yetersizliğinden beraat etteğine göre, böyle bir davada hakimi bağladığından söz etmek mümkün değildir.
Davacı, davalıya ödeme yaparak senetleri geri alırken hile yapıldığını ve sahte senetlerin iade edildiğini öne sürdüğüne göre, hile olgusu dikkate alınarak davacının tüm delilleri toplanmalı, bu arada tanıkları da dinlemeli, Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasındaki delillerle birlikte değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik incelemeyle yazılı şekilde davanını reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2- Bozma nedenine göre, şimdilik davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıkalnan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, 30.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.