Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2006/7868 E. 2006/10743 K. 28.06.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/7868
KARAR NO : 2006/10743
KARAR TARİHİ : 28.06.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı kooperatif ile 15.1.2002 tarihinde 1.1.2002-31.12.2002 tarihlerini kapsayan muhasebe ve mali müşavirlik hizmet sözleşmesi imzaladıklarını ve aylık 475.000.000 TL fiyat belirlediklerini, davalının 22.3.2002 tarihinde sözleşmeyi … taraflı fesih ettiğini 3 aylık ödemeyi de kabullendiğini, ancak sözleşmenin 1.6. maddesine göre haksız fesih nedeniyle sözleşme süresinin tamamının ücretinden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan itirazının iptaline %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı,mahkemedeki beyanlarında 1.710.000.000 YTL dışında kalan davacının taleplerinin reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne,davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2004/2031 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararlarında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların ayrı ayrı, açık ve net olarak şüphe ve tereddüde yol açmayacak şekilde gösterilmesi, HUMK. 388 ve 385. maddeleri hükmü gereğidir. Mahkemece oluşturulan kararın hüküm bölümünün 1 nolu bendinde “davanın kısmen kabulü ile, davalının … İcra Müdürlüğünün 2004/2031 esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına” denilmiştir. Ancak takibin ne miktarına yapılan itirazın iptal edildiği belirtilmediği gibi, takibin devamına denilmiş olmakla, icra takibine konu alacağın tamamı üzerinden takibin devam edeceği anlamına gelecek şekilde hüküm oluşturulmuştur. Öyle olunca mahkeme kararının hüküm bölümü açık ve net olmayıp şüphe ve tereddüt yaratacak şekildedir. Bu husus usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 28.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.