Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2006/725 E. 2006/6385 K. 24.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/725
KARAR NO : 2006/6385
KARAR TARİHİ : 24.04.2006

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, toplu konut uygulama kapsamında davalı idarece yaptırılan konutlardan C-30 Blok 32 numaralı daireyi davalıdan satın ve teslim aldığını, ancak gizli ayıp mahiyetinde eksik ve kusurlu işler bulunduğunu ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 2.000.000.000 TL’nın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı idare, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan … veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan … yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasa kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararı ile davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı tarafça temyiz olunan kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.