Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2006/5367 E. 2006/9807 K. 16.06.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/5367
KARAR NO : 2006/9807
KARAR TARİHİ : 16.06.2006

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkili fona devredilen alacaklı … AŞ ile davalı arasında düzenlenen kredi kartı üyelik sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen kredi kartı harcamaları sonucu oluşan kredi kartı borcunun zamanında ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen ödenmediğini, tahsili için yapılan icra takibine de davalı borçlunun itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmiş; Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Kredi veren … AŞ’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 9.7.2001 tarihli kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte olup, anılan yasanın 142.maddesinde de “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye
idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” hükmü getirilmiştir. Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; Fon bankaları ile ilgili uyuşmazlıkların karmaşık nitelik taşıması itibariyle kısa sürede doğru ve kesin yargısal sonuca varılabilmesi için zenginleşmiş bilgi birikimine ihtiyaç duyulduğu ve dolayısıyla Fon bankalarınca açılacak davaların ihtisas mahkemelerince çözümlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Eldeki dava da Fon bankasının alacağını tahsiline yönelik olduğuna göre, mahkemece görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar vermek gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma şekil ve sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 16.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.