Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2006/438 E. 2006/5328 K. 11.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/438
KARAR NO : 2006/5328
KARAR TARİHİ : 11.04.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, su abonesi olan davalının tüketim bedelini ödemediğini, icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemeştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan … veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan … yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde, davalı siyasi parti olup yasada tanımlanan şekilde tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, Genel Mahkemeler görevlidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-4077 sayılı Tüketicinin korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesinin 3. fıkrasında, tüketici mahkemesi nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve bakanlıkça açılacak davalarını, her türlü resim ve harçtan muaf olduğu, belirtilmiştir. Bu hüküm tüketcilerin ve tüketci örgütlerinin kolayca dava açmalarını sağlama amacına yöneliktir. Bu nedenle bunlar dava açarlarken ve açtıkları davanın reddi halinde harçtan sorumlu olmadıkları gibi, aleyhlerinde açılan davaların aleyhlerinde sonuçlanması halinde de harçla sorumlu tutulmamaları gerekkir. Ancak mal ve hizmet sunan satıcıların harçtan sorumlu olmadıklarına dair yasada bir hüküm yoktur. Öyle olunca tüketici olmadıklarından satıcılardan, dava açarken dava değerine göre dava harcı ve verilen kararı temyiz etmeleri halinde de temyiz harcı alınması, harçlar kanununun amir hükümleri gereğidir.
Mahkemece bu yön gözetilmeden satıcı olan davacıdan, dava açarken dava harcı ve verilen kararı temyiz ettiğinde de temyiz harcı alınmaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ. 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 3 bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 11.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.