Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2006/3004 E. 2006/6601 K. 27.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/3004
KARAR NO : 2006/6601
KARAR TARİHİ : 27.04.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, vekili olan davalının takip ettiği icra dosyalarından yaptığı tahsilatları kendisine ödemediğini öne sürerek toplam 10.832.400.000 TL alacağın tahsili için başlattığı icra takibine vaki davalı itirazının iptaline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davasını 1997/603, 1999/1278 ve 1999/1374 sayılı icra dosyalarından olan alacağına hasretmiştir.
Davalı, takip ettiği 1997/603 ve 1999/1278 esas sayılı takip dosyalarından davacının talebi ile feragat ettiğini ve tahsil ettiği miktarları çeklerle davacıya ödediğini, 1999/1374 sayılı icra dosyasında ise davacının masraf vermediğinden ihtiyati haczin düştüğünü bildirerek, yersiz olan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2004/10745 esas ve 2005/2489 karar sayılı ilamı ile “BK.nun 390 ve 392. maddelerine göre vekil, müvekkiline karşı vekaleti iyi bir suretle ifa ve hesap verme ile mükelleftir. Vekil, almış olduğu vekalet görevini yapılan … nedeni ile sonuna kadar götürmesi gerekir. Davalının 1997/603 ve 1999/1278 sayılı takip dosyalarından feragati olmuş; ancak bu feragatin davacının talimatı doğrultusunda yapıldığını ispatlayamamıştır.
Hal böyle olunca, bu takipler nedeniyle tahsili gereken ancak feragat nedeniyle tahsil edilmeyen ve davalıca tahsil edilen alacakların davacıya ödenmesi gerekir. Her ne kadar davalı tahsil ettiği takip alacaklarını davacıya çekle ödediğini ileri sürmüş ise de davacı, bu ödemeleri 13.05.2002 tarihli dilekçesinde bahsettiği 1997/603, 1999/1278 ve 1999/1374 sayılı icra dosyaları ile ilgisinin olmadığını belirtmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere davalı davacının takibi ve muvafakati olmadan feragat ettiği icra takip dosyaları alacaklarından davacıya karşı sorumludur. Bu durumda davalının, davacıya vekaleten takip ettiği icra dosyaları nedeniyle tahsil ettiği meblağ ile kendi ihmal ve kusuru nedeniyle tahsil edilemeyen alacak miktarı belirlenmeli, bu miktardan davacıya yapılan ödeme miktarı saptanıp aradaki farka hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” Denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, 1999/1374 sayılı icra dosyasında davalının azlinden sonra başka bir avukat tarafından dosyanın takip edildiği, davalının kusurundan dolayı bir kayıp bulunmadığı gerekçesiyle sadece 1997/603 ve 1999/1278 sayılı icra takipleri nedeniyle davacının zararı olarak belirlenen 1.108.52 YTL için takibin devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, tarafların inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı avukat, davacı adına başlattığı 1999/1374 sayılı icra takibinde, 5.8.1999 tarihinde ihtiyati haciz kararı almış, 6.8.1999 tarihinde fiili haciz yaptıktan sonra 16.8.1999 tarihinde haczedilen malların muhafaza altına alınmasını sağlamış ise de ihtiyati haciz kararı tarihinden sonra yasal sürede takibi, icrai hacze dönüştürmediğinden takip düşmüştür. Dosya borçlusu takibin düşmesi nedeniyle haczedilen mallarını geri almıştır. Davalı ise yargılama aşamasında en son 21.4.2003 tarihinde 1999/1374 sayılı icra dosyasının dayanağı olan 28.5.1999 tarihli senet aslının kendi elinde bulunduğunu bildirerek senet aslının mahkeme kasasına alınmasını istemiştir. Davalı avukat savunmasında geçen takip masraflarının davacı tarafından verilmediği iddiasını ispatlayamadığı gibi takip dayanağı senedi azil tarihi olan 1.9.1999 tarihinden 21.4.2003 tarihine kadar elinde tutarak davacı alacaklının borçluya karşı takip yapma imkanını ortadan kaldırmıştır. 1999/1374 sayılı dosya içersine davacı avukatının vekaletname ibraz etmesi senet … davacı elinde olmadığı için davacıya takip imkanı vermez. O halde davalının kusur ve ihmali nedeniyle davacının 1999/1374 sayılı takip dosyası alacağından da sorumlu olması gerektiği hususu göz önüne alınarak bu dosya alacağı yönünden de davanın kabulüne karar vermek gerekirken delillerin yanlış değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Kabul şekline göre de davanın reddedilen kısmı yönünden davalı yararına vekalet ücreti tayin edilirken TL ve YTL kavramları karıştırılmak suretiyle sonuçta fazla ücreti vekalete hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup ayrıca bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temiz elden kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.