YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/11464
KARAR NO : 2006/16213
KARAR TARİHİ : 12.12.2006
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, tüketici kredisi borçlusu olan davalının borçlarını ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Kredi veren … AŞ’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiği anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte olup, anılan yasanın 142.maddesinde de “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” hükmü getirilmiştir.
Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; Fon bankaları ile ilgili uyuşmazlıkların karmaşık nitelik taşıması itibariyle kısa sürede doğru ve kesin yargısal sonuca varılabilmesi için zenginleşmiş bilgi birikimine ihtiyaç duyulduğu ve dolayısıyla Fon bankalarınca açılacak davaların ihtisas mahkemelerince çözümlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Eldeki dava da Fon bankasının alacağını tahsiline yönelik olduğuna göre, mahkemece görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar vermek gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma şekil ve sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.