Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/7969 E. 2020/8242 K. 30.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7969
KARAR NO : 2020/8242
KARAR TARİHİ : 30.09.2020

KANUN YARARINA BOZMA
İTİRAZ

Kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 151/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 kez 2.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, kasten yaralama suçu yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/06/2018 tarihli ve 2017/437 esas, 2018/678 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/768 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 22/04/2019 gün ve 94660652-105-42-2817-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08/05/2019 gün ve 2019/47786 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize sunulmuştur.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2013/14-102 esas, 2014/128 sayılı kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartları oluşmadığı halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği ve bozma kararının aleyhe sonuç doğuracağı nazara alınarak yapılan incelemede,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/12/2017 tarihli ve 2017/19084 esas, 2017/28185 karar sayılı ilâmında; ” …Bu düzenlemeye kıyasen, uzlaştırmaya tabi olan bir suçla uzlaştırmaya tabi olmayan bir suçun yargılaması devam ederken, hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından ihsası reyde bulunduğundan bahsedilemeyecektir…” şeklinde açıklamalar karşısında, yargılama sırasında uzlaştırma kapsamında olmayan suçun nitelikli halinin, uzlaşma kapsamında olan basit hali olacağının değerlendirilmesi halinde, bu suç yönünden dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilebilmesinin ihsası rey olarak nitelendirilmeyeceği;
Dosya kapsamına göre, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2017 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında müştekiye karşı silahla kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı, sanığın kasten yaralama suçu kapsamındaki eyleminin silah olarak kabul edilen sopa ile gerçekleştirdiğine dair delil bulunmadığından bahisle mahkemece basit yaralama suçu olarak nitelendirilmesi neticesinde anılan suçun ”Uzlaşma” hükümleri kapsamında olacağı, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tâbi olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen hükmün “…etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar…” kısmının 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tâbi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun uzlaşma hükümleri kapsamına alınması ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesinde yer alan, ”… Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca her iki suç yönünden ‘Uzlaşma’ hükümlerinin öncelikle uygulanması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını itirazen inceleyen merciince itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 18/06/2020 tarih ve 2020/4337 Esas – 2020/5837 sayılı kararıyla;
“Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ”etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, birlikte işlenmesi nedeniyle basit kasten yaralama suçunun da uzlaşma kapsamına girdiği anlaşılmış olmakla, TCK’nın 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, atılı suçlar yönünden 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle, kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından sanık … hakkında Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/768 değişik iş sayılı kararı ile verilen hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,” şeklinde karar verilmiştir.

İTİRAZ NEDENLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 27/07/2020 tarih ve KYB- KD – 2019/47786 sayılı yazısı ile;
Yapılan incelemede, sanık …’in kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2018 tarih ve 437-678 sayılı kararıyla kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 62/1, 52 ve CMK’nın 231. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, mala zarar verme suçundan ise TCK’nın 151/1, 62/1, 52. maddeleri uyarınca 2.000 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kasten yaralama suçundan verilen kararın Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.2018 tarih ve 2018/768 değişik iş sayılı mercii kararı ile kesinleştiği, mala zarar verme suçundan kurulan hükmün ise kesin nitelikte olduğu anlaşılmış, Adalet Bakanlığı tarafından mala zarar verme suçu yönünden Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2017/437 esas, 2018/678 sayılı kararının, kasten yaralama suçu yönünden ise Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.2018 tarihli ve 2018/768 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Yüksek Yargıtay 13. Ceza Dairesi tarafından, kanun yararına bozma istemine konu olan Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin kasten yaralama suçu yönünden verdiği 18.07.2018 tarihli ve 2018/768 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına rağmen, mala zarar verme suçu yönünden Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2017/437 esas, 2018/678 sayılı kararının kanun yararına bozulmadığı, sehven mala zarar verme suçunun da Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/768 değişik iş sayılı kararı içinde değerlendirildiği görülmüş, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin anılan kararına karşı bu nedenle itiraz edilmesi zorunluluğu doğmuştur.

SONUÇ VE İSTEM :

1) İTİRAZIMIZIN KABULÜ ile Yüksek Dairenizin, 18.06.2020 tarihli ve 2020/4337 esas, 2020/5837 karar sayılı İLAMININ KALDIRILMASI,
2) Sanık … hakkında mala zarar verme suçu yönünden Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2017/437 esas, 2018/678 sayılı kararının, kasten yaralama suçu yönünden ise Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.2018 tarihli ve 2018/768 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA karar verilmesi,
3) Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, 5271 sayılı CMK’nin 308. maddesi uyarınca itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR:

1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/07/2020 tarih ve KYB- KD – 2019/47786 sayılı yazısı ile; itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK’nun 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
2-Dairemizin 18.06.2020 tarihli ve 2020/4337 esas, 2020/5837 karar sayılı bozma kararının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ”etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, birlikte işlenmesi nedeniyle basit kasten yaralama suçunun da uzlaşma kapsamına girdiği anlaşılmış olmakla, TCK’nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, atılı suçlar yönünden 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle, kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile sanık … hakkında mala zarar verme suçu yönünden Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2017/437 esas, 2018/678 sayılı kararının, kasten yaralama suçu yönünden ise Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.2018 tarihli ve 2018/768 değişik iş sayılı kararı ile verilen hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) ve 4(a) bendleri uyarınca müteakip işlemlerin mahallerinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 30/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.