Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/7021 E. 2020/11867 K. 23.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7021
KARAR NO : 2020/11867
KARAR TARİHİ : 23.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Müşteki vekilinin sadece kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmü temyiz ettiğinin kabulü ile yapılan incelemede,
1-Sanık hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık …’ün temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemeye gelince,
5271 sayılı CMK’ nın 260. maddesinin birinci fıkrası gereğince “katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan” konumunda olan …’nın, gerekçeli kararın tebliği üzerine vekilinin şikayetçi olduğu gözetilerek suçtan zarar gören kurum vekilinin temyiz dilekçesinin sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik olarak katılma talebi niteliğinde olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’ nın 237/1. maddesi uyarınca suçtan zarar görenin katılma talebinin kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’ nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’ nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14/1 maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; “hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” karar verilmesi suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.