Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/6308 E. 2020/9803 K. 21.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6308
KARAR NO : 2020/9803
KARAR TARİHİ : 21.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesi neticesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanığın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesi neticesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sanığın müştekinin iş yerine hırsızlık amacıyla gece vakti camı sökerek girmesi şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4. maddelerinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 116/1-4 maddeleri uyarınca hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde TCK’nın 62/1. maddesi uygulanarak cezada takdiri indirim yapılmasına rağmen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerde “başkaca artırım veya indirim yapılmasına takdiren yer olmadığına” denmek suretiyle hükümde çelişki yaratılması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.