Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/5953 E. 2020/10658 K. 02.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5953
KARAR NO : 2020/10658
KARAR TARİHİ : 02.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına esas alınan Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/518 esas 2013/814 karar sayılı kararı ile verilen mahkumiyetin 5237 sayılı TCK’nın 125/1-4 maddesinde düzenlenen hakaret suçuna ilişkin olması, mala zarar verme suçundan beraat kararı verilmesi ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ”etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, ayrıca aynı Yasanın 125/1-4. maddesinde düzenlenen hakaret suçu yönünden hüküm tarihinde 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek yeni düzenleme karşısında sanığa hakaret suçu yönünden uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla; TCK’nın 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, atılı suç yönünden 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesi lüzumu karışısında, ihbara konu suça ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 02/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.