Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/5552 E. 2020/9821 K. 21.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5552
KARAR NO : 2020/9821
KARAR TARİHİ : 21.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müştekinin ikametinden 15.02.2015 günü saat 02:00 ila 05.00 saatleri arasında diz üstü bilgisayarı, şarz aleti ve giysileri ile birlikte çalınan cep telefonunun 18.02.2015 günü 22:00 sıralarında kolluk görevlileri tarafından şüphe üzerine sokakta durdurulan sanığın yapılan kaba üst aramasında ele geçmesi şeklinde gelişen olayda; suça konu cep telefonunun olaydan kısa bir süre sonra sanığın üzerinde ele geçmiş olması, sanık suça konu cep telefonu ile birlikte yakalandığında görevli kolluk personelince, telefonu açması istendiğinde ana kilit ekranındaki şifreyi bilmemesi nedeniyle telefonu açamamış oması, sanık aşamalarda japon pazarında bulunan Emrah isimli kişiden yakalanmadan iki gün önce satın aldığını savunmuş ise de, kolluk tarafından tutulan 15.04.2015 tarihli tutanağın içeriğine göre, sözü edilen yerde Emrah isminde bir kişinin tanınmadığının anlaşılmış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı TCK’nın 142/2-h maddesinde düzenlenen kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçunun sübut bulduğu gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile suça yanlış vasıf verilerek eksik cezaya hükmolunması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 21.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.