Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/5427 E. 2020/9201 K. 13.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5427
KARAR NO : 2020/9201
KARAR TARİHİ : 13.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının ve sanığın tekerrüre esas olduğu belirtilen Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesinden almış olduğu 12/06/2012 tarih, 2011/340 esas, 2012/628 karar sayılı ilamında hükümlülüğün birden fazla suçtan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmemiş ise de; bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm incelendiğinde;
Dosya kapsamına göre, sanığın zararı yargılamanın hangi aşamasında giderdiği kesin olarak araştırılmadan eksik inceleme ile sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde TCK’nın 168/1. maddesi uygulanırken indirim oranının 2/3 yerine 3/2 şeklinde yazılması, hükmün gerekçesi ve uygulanan indirim oranı nazara alındığında mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı Yasanın 58/6-7 maddesi gereğince mükerrer olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına; “sanık hakkındaki cezanın TCK’nın 58/6-7 maddelerine göre, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri
./.
uygulanmasına” cümlesi eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm incelendiğinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinin 6545 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önceki bir tarih olan 25.06.2014 tarihi olduğu ve suç tarihi itibariyle sanığın daha lehine olan 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değişiklik yapılmadan önceki haline göre 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinin uygulanması gerekirken, temel cezanın 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değişik TCK’nın 142/2-h maddesi uyarınca belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-5237 sayılı Yasanın 58/6-7 maddesi gereğince mükerrer olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.