Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/4756 E. 2020/9930 K. 21.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4756
KARAR NO : 2020/9930
KARAR TARİHİ : 21.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.02.2018 günlü, 2018/2592 esas ve 2018/1839 sayılı iddianamesi ile sanık … hakkında diğer sanıklar Ramazan Sağlam, Ahmet Şöhmelioğlu ve Emrullah Şöhmelioğlu ile birlikte mağdur …’ın güvenlik görevlisi olarak çalıştığı Gaziantep Metro Toptancı Marketten 27.12.2017 ve 29.12.2017 tarihlerinde hırsızlık yaptıkları iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02.05.2018 tarih ve 2018/177-485 esas ve karar sayılı kararı ile sanığın nitelikli hırsızlık, mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine karar verilmiş, bu hüküm istinaf kanun yoluna başvurulmadan 04.06.2018 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu karara karşı Adalet Bakanlığı’nın 06.03.2019 gün ve 94660652-105-27-1149-2019-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.03.2019 gün ve 2019/27314 sayılı ihbarnamesiyle “sanık … ile birlikte suça sürüklenen çocuk Ramazan Sağlamın Metro Toptancı Market isimli işyerinden kıyafet çalmaları üzerine suça sürüklenen çocuk hakkında Gaziantep 3. Çocuk Mahkemesi’nin 2018/74 esas sayılı dosyada zararın tazmin edilmesi nedeniyle, suça sürüklenen çocuk Ramazan Sağlam hakkında TCK’nın 168/1. gereği 2/3 oranında indirim uygulandığı, suça sürüklenen çocuk ile birlikte suç işleyen sanık … hakkında hükmolunan cezadan TCK’nun 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.” düşüncesiyle Dairemize gönderildiği ve Dairemizin 28.03.2019 gün ve 2019/1475-5041 esas ve karar sayılı bozma ilamına yerel mahkemece uyularak Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.12.2019 günlü, 2019/500-711 esas ve sayılı kararı ile yeniden hüküm kurulmuş ve sanığın nitelikli hırsızlık mahkumiyetine, mala zarar verme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Hırsızlık suçundan sonuç olarak verilen 2 yıl 7 ay 7 gün hapis cezası aleyhine sanık tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş ise de;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesi, “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı ../.

İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında Kanunun geçici 2’nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322’nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326’ncı maddeleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeye göre, ilk derece mahkemesince 20.07.2016 tarihinden önce karar verilip te Yargıtay bozması sonrasında ve istinaf mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden sonra yeniden verilen kararlar kesinleşinceye kadar temyiz kanun yoluna tâbidir. Bu istisnai düzenleme, Yargıtay’ın elindeki dosyaların tümünü istinaf mahkemesine devretmesi hâlinde, ilk dereceden istinaf incelemesi için gelecek dosyalarla birlikte, istinaf mahkemelerinin daha kuruluş aşamasında tıkanmasının önleme amacıyla yapılmıştır.
Kural olarak istinaf mahkemelerinin faaliyete başlama tarihi olan 20.07.2016 tarihinden sonra, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Dolayısıyla, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesiyle belirlenen istisnai kararlar ile suçluların geri verilmesi kararları dışında 20.07.2016 tarihinden sonra ilk derece mahkemelerinden nihai olarak verilen bütün kararlar, diğer bir ifadeyle hükümler, istinaf kanun yoluna tâbidir.
20.07.2016 tarihinden sonra verilen kanun yararına bozma kararları sonrasında ilk derece mahkemece verilen kararların temyiz kanun yoluna tabi olacağına dair her hangi bir istisnai düzenleme yoktur. Aksine bir yorum ve uygulama yapılması, kanun önünde eşitlik ve istisnaların genişletici yoruma tâbi tutulamaması ilkelerine açıkça aykırıdır.
Kanun yararına bozma olağanüstü bir kanun yolu olup, temyiz veya istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılığın varlığı hâlinde işletilebilir.
Bu izahattan sonra somut olay değerlendirildiğinde; yalnızca ilk derece mahkemesinin kararı değil, bütün herşey istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra gerçekleşmiştir. Suç tarihi dahi, 27.12.2017’dir.
İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016’dan sonra işlenen suçtan dolayı, yapılan yargılama sonrasında verilen ilk derece mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasından sonra yeniden verilen ilk derece mahkemesi kararlarının da temyiz değil, istinaf kanun yoluna tâbi olduğu açıktır.
Nihayet; CMK’nın 264. maddesi uyarınca, kanun yolunun ya da merciin belirlenmesinde yanılma hakkı ortadan kaldırmaz. Bu hâlde başvurunun yapıldığı merci, başvuruyu derhâl görevli ve yetkili mercie gönderir.
Somut olayda ise Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.12.2019 gün ve 2019/500 esas ve 2019/711 sayılı kararının Bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden sonra verilmiş bulunması nedeniyle kanun yolu incelemesinin istinaf olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 21.10.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.