Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/4489 E. 2020/8953 K. 08.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4489
KARAR NO : 2020/8953
KARAR TARİHİ : 08.10.2020

KANUN YARARINA BOZMA

Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 31/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca 3 yıl denetime tâbi tutulmasına dair Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2010 tarihli ve 2009/607 esas, 2010/328 sayılı kararının itiraz edilmeden 31/05/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 05/04/2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanarak, 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 31/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/06/2015 tarihli ve 2015/231 esas, 2015/248 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 04/09/2019 gün ve 94660652-105-33-10594-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13/09/2019 gün ve 2019/87895 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2010 tarihli ve 2009/607 esas, 2010/328 sayılı kararının itiraz edilmeksizin 31/05/2010 tarihinde kesinleştiği, 3 yıllık deneme süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, bununla birlikte deneme süresinde işlendiği iddia olunan Silifke 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 10/07/2014 tarihli ve 2014/217 esas, 2014/355 sayılı kararında belirtilen yeni suçun ise 05/04/2014 tarihinde işlendiği göz önüne alındığında, suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içerisinde işlediği bir suç bulunmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece 22.04.2010 tarihli karar ile suça sürüklenen çocuk hakkında mal zarar verme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve suça sürüklenen çocuğun 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği ve kararın itiraz edilmeksizin 31/05/2010 tarihinde kesinleştiği; 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesinde, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, yine suç tarihinde yürürlükte bulunan 5395 sayılı ÇKK’nun 23 ve 5271 sayılı CMUK’nun 231/6-a maddelerine göre, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içersinde yeniden suç işlemesi halinde hükmün açıklanabilmesi için bahse konu yeni suçun hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinden sonra denetim süresi içerisinde işlenmiş olması gerektiği, sonradan işlendiğinden bahisle ihbara konu Silifke 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/237 esas 2014/355 karar sayılı kararında 05.04.2014 olan suç tarihinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 31.05.2010 olan kesinleştirme tarihinden itibaren hesaplanan 3 yıllık denetim süresi sonrası olduğu, bu karara dayanılarak hükmün açıklanamayacağının gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/06/2015 tarihli ve 2015/231 esas, 2015/248 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.