Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2020/1798 E. 2020/2382 K. 24.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1798
KARAR NO : 2020/2382
KARAR TARİHİ : 24.02.2020

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine mağdur sayısınca hüküm kurulmasına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
Sanığın, mağdurların antrenman yaptıkları spor salonuna hırsızlık amacıyla gelerek soyunma odasındaki bankların üzerinde ve dolapların içinde bulunan, basketbol antrenmanı yapan mağdurlara ait çantaları karıştırıp her bir mağdurun çantasından cep telefonlarını çaldığı olayda; dört ayrı çantada bulunan cep telefonlarının ayrı ayrı çalınması nedeniyle doğal anlamda tek bir fiilden bahsedilemeyeceği, her bir hareketin ayrı ayrı neticeleri meydana getirdiği, kaldı ki, eylemlerin gerçekleştiriliş şekli itibarıyla da hukuki anlamda tek bir fiilin söz konusu olmadığı, sanığın, ekonomik değeri olan ve kolayca paraya dönüştürebileceği bir şeyler bulabilmek amacıyla her bir mağdurun çantasını bulduğu fırsattan yararlanarak yeni bir kararla ayrı ayrı karıştırıp ayrı ayrı hareketler ile suça konu cep telefonlarını çaldığı, buna göre, soyunma odasında bulunan ve içinde kıyafetler ile cep telefonları olan çantaların farklı kişilere ait olduğunu bilebilecek durumda olan ve eylemleri arasında sübjektif bir bağlantı da bulunmayan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararların bağlayıcı olması nedeniyle sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla istinaf üzerine verilen kararda hukuka uygun bulunduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile hükmün ONANMASINA, 24/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.