Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2019/761 E. 2019/11132 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/761
KARAR NO : 2019/11132
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazlarının reddi,
Ancak;
UYAP’dan alınan nüfus kayıt örneğine göre suça sürüklenen çocuk …’in 20.06.1998 doğumlu olup, suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunduğunun tespiti ile yapılan incelemede;
Olay tarihinde tam olarak tespit edilemeyen bir saatte katılana ait işyeri önünde askıda bulunan iki adet kabanın çalınması şeklinde gerçekleşen olayda;
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 141/1 ve 31/2. maddelerine uyan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırlarına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımının karar tarihi olan 11.11.2014 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunduğu gözetilerek, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı süresinin dolması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II)Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazlarının reddi,
Ancak;
1-Olay günü katılana ait işyeri önünde askıda bulunan 2 adet kabanın çalındığı, olay anına ilişkin güvenlik kamera görüntülerindeki iki şahsın, haklarında daha önce işlem yapılan suça sürüklenen çocuklar olduğunun emniyet görevlileri tarafından tutulan 22.12.2012 tarihli CD İzleme Tutanağı ile tespit edildiği, suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan savunmalarında görüntülerdeki kişinin kendileri olmadığını beyan ettikleri, suç tarihinde katılanın işyerinden yapılan hırsızlık olayına ait güvenlik kamerası görüntülerine yönelik herhangi bir karşılaştırmanın yapılmadığının anlaşılması karşısında; öncelikle suça sürüklenen çocuğun önden, profilden ve boydan çekilmiş fotoğrafları ile olay anına ait kamera görüntülerinin Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderilerek, olay günü katılanın işyerinden hırsızlık yapan şahıs olup olmadığının karşılaştırılmasına yönelik rapor aldırılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kolluk görevlilerince düzenlenen 22.12.2012 tarihli “CD İzleme Tutanağı”nda, hırsızlık suçunun işlendiği … Giyim isimli işyerinin güvenlik kamera saatinin güncel olup olmadığının belirtilmeden, suça sürüklenen çocukların 19:02 ile 19:05 saatleri arasında hırsızlık suçunu işlediğinin bildirildiği, katılanın beyanında işyeri saat 08:30’da açtığını, aynı gün saat 19:45 sıralarında işyerini kapatacağı sırada hırsızlık eylemini farkettiğini belirttiği, suça sürüklenen çocuğun ise suçu kabul etmediği, mahkemece hırsızlık suçunun gündüz vakti işlendiği kabul edilmişse de, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre, suç tarihinde, güneşin batış saatinin 16:11 olduğunun anlaşılması karşısında, kamera saatinin güncel saatle uyumlu olup olmadığı araştırıldıktan sonra suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması;
Kabule göre de;
3-02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 25.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.