Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2019/4028 E. 2019/11104 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4028
KARAR NO : 2019/11104
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

KANUN YARARINA BOZMA

Kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 116/2, 151/1 ve 62/1. (3 kez) maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis, 5 ay hapis ve 10 ay hapsi cezaları ile cezalandırılmasına, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçları yönünden ise anılan Kanun’un 51. maddesi gereğince cezaların ertelenmesine dair Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2016 tarihli ve 2014/57 esas, 2016/346 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 23/05/2019 gün ve 94660652-105-27-175-2018-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29/05/2019 gün ve 2019/58259 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

Dosya kapsamına göre,
1-Somut olayda sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunu 25/02/2013 tarihinde gerçekleştirdiği, suça konu eylemin 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile ilgasından önceki 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b maddesinde düzenlenen ve 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını gerektiren “bina dahilinden hırsızlık” suçunu oluşturduğu anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun’un 7/2. maddesinde yer alan ” Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. ” şeklindeki düzenleme uyarınca sanık lehine olan söz konusu madde uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, suç tarihinden sonra 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile yürürlüğe giren ve sanık aleyhine sonuç doğuran 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h maddesi gereğince hüküm kurulmasında,
2-25/02/2013 tarihli kamera inceleme tutanağı incelendiğinde, eylemin gece vakti işlenildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında hırsızlık suçuna ilişkin olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 143. maddesinin uygulanmamasında ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden ise anılan Kanun’un 116/4. maddesinin uygulanmamasında,
3- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçları yönünden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca erteleme kararı verildiği, ancak kararın gerekçe kısmında sanığın suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığından cezaların ertelenmediği şeklinde karar verilmek suretiyle, gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki oluşturulmasında,
4-Suç tarihinde sabıkası bulunmayan sanık hakkında, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçunun maddi, somut bir zarar ihtiva etmemesi nedeniyle giderilmesi gereken bir zararın bulunmadığı, ancak sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesinin uygulandığı ve mahkemece sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaate varıldığından bahisle sanığın cezasının ertelendiğinin anlaşılması karşısında, öncelikle sanığın yararına olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, “Sanığın, suçun işlenmesiyle mağdur tarafın uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine yönelik herhangi bir girişim ya da davranışının bulunmadığı belirlenmekle, hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemeye yer verilen CMK’nun 231. maddesinin takdiren uygulanmasına yer olmadığına…” şeklinde yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında,
5-Kamera tespit kaydı ve tüm dosya içeriğine göre, üç erkek şahsın gelerek müştekiye ait iş yeri camını kırmak suretiyle içeri girmeleri şeklinde gerçekleşen somut olayda, sanığın iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçunu birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından sanık … hakkında Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2016 tarihli ve 2014/57 esas, 2016/346 karar sayılı kararı ile verilen hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, (2 ve 5) nolu bozmalar yönünden aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 25/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.