Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2019/2081 E. 2019/7467 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2081
KARAR NO : 2019/7467
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26/05/2014 tarihli iddianamesiyle hırsızlık suçundan açılan kamu davası üzerine aynı yer 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2015 tarih ve 2014/254 esas, 2015/21 karar sayılı hükmüyle sanığın hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilip bu mahkumiyet hükmü sanık tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle Başsavcılığımıza intikal etmiş ve 12/11/2018 tarihli tebliğname bozma talebiyle ile dosya dairemize gönderilmiştir.
Yüksek Dairemizin, 01/04/2019 gün, 2018/11856 Esas, 2019/5176 Karar sayılı ilamıyla;
“Sanık hakkında müşteki Ecevit’e yönelik hırsızlık suçundan teşebbüs sebebiyle uygulama yapılırken TCK 35. madde yerine sehven TCK 43. madde olarak yazılması mahallinde düzeltilebilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür. Sanık hakkında tekerrüre esas alınan …2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/83-183 E-K sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK’nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır. Tekerrüre esas alınan suçun, sanık tarafından işlendiği tarih olan 20.10.2011 tarihinde 18.07.1994 doğumlu olan sanığın 18 yaşından küçük olması nedeniyle TCK 58. Maddesinin uygulanamayacağının infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanık …‘ün temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,” karar verildiği, bu karara karşı Yargıtay ./.

Cumhuriyet Başsavcılığının yazısı ile karar düzeltme talebinde bulunması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.04.2019 tarih ve 2- 2015/101939 sayılı yazısı ile özetle, ‘sanık hakkında uygulanmaması gereken tekerrür hükmünün bozma sebebi yapılıp yapılamayacağı ve mağdur …’ e yönelik eylemde değer azlığına ilişkin 145. madde hükümlerinin uygulanmasının tartışılmasının gerekip gerekmediği hususuna ilişkin hükmün tebliğname uyarınca bozulması talebi ile’’ dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.04.2019 tarih ve 2- 2015/101939 sayılı itiraz istemi yerinde olduğundan KABULÜ ile;
Dairemizin 01/04/2019 gün ve 2018/11856 Esas, 2019/5176 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK yeniden yapılan incelemede;

I-Sanık Hakkında Müşteki Ecevit Aslana Yapılan Eyleme Yönelik Temyiz İncelemesinde;

Sanık hakkında müşteki Ecevit’e yönelik hırsızlık suçundan teşebbüs sebebiyle uygulama yapılırken TCK 35. madde yerine sehven TCK 43. madde olarak yazılması mahallinde düzeltilebilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan …2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/83-183 E-K sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
2-Tekerrüre esas alınan suçun, sanık tarafından işlendiği tarih olan 20.10.2011 tarihinde 18.07.1994 doğumlu olan sanığın 18 yaşından küçük olması nedeniyle TCK 58. Maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCY’nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

II-Sanık Hakkında Müşteki …’e Yapılan Eyleme Yönelik Temyiz İncelemesinde;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın mağdur …’in aracına girerek bir adet boncuklu anahtar kılıfı, bir adet basit araç parfümü ve bir adet de basit araç spreyini çaldığı olayda çalınan eşyalar üzerinde değer tespiti yapılarak; suça konu eşyaların değerinin az olması durumunda ceza verilmesinden vazgeçilemeyecek ise de; tayin edilen cezadan TCK’nın 145. maddesi gereğince belirlenecek oranda indirim yapılması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmemesi,

2-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan …2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/83-183 E-K sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
3-Tekerrüre esas alınan suçun, sanık tarafından işlendiği tarih olan 20.10.2011 tarihinde 18.07.1994 doğumlu olan sanığın 18 yaşından küçük olması nedeniyle TCK 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ün temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 06.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.