Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2019/12137 E. 2020/3626 K. 10.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12137
KARAR NO : 2020/3626
KARAR TARİHİ : 10.03.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-08.03.2015 tarihli olay yeri tespit tutanağı ile CD içerisinde bulunan olay yerine ait fotoğraflar incelendiğinde; sanığın kesip aracına yükleyerek çaldığı üç adet söğüt ağacının bulunduğu arazinin yol kenarında olduğu ve etrafının da çevrili olmadığının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesine uyduğu halde, aynı Kanun’un 142/1-e maddesi ile hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Aşamalarda eylem saatinin gerek müşteki ve tanıktan gerekse sanıktan sorulmadığı, ancak olay yeri tespit tutanağı içeriğine göre olayın müşteki tarafından kolluk kuvvetlerine saat 21:00 sıralarında bildirildiği, olay günü güneşin 17:45’de battığının ve 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi gereğince 18:45 sonrasında gecenin başladığının anlaşılması karşısında, eylem saatinin tereddüde mahal bırakmayacak şekilde taraflardan sorularak sanık hakkında TCK’nın 143. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
3-Müşteki tarafından karar tarihinden sonra verilen 04.11.2015 tarihli dilekçede, zararın sanık tarafından tamamen karşılandığının belirtildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık …’nun temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 10.03.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.