YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/940
KARAR NO : 2018/17901
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mağdurlar … ve …’a yönelik hırsızlık suçunun incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında 3 yıl 9 ay hapis cezasından TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca 1/4 arttırım yapıldığında hesap hatası sonucu 3 yıl 20 ay 7 gün ay hapis cezası yerine 4 yıl 8 ay 7 gün şeklinde eksik ceza tayin edilmiş olması ve buna bağlı olarak daha sonra TCK’nın 168/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca indirim yapıldığında hesap hatalarının devam etmesi nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında sonuç olarak 6.220TL adli para cezası yerine yazılı şekilde eksik ceza tayin edilmiş olması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, suç tarihi 12.05.2011 olduğu halde 05.05.2011 olarak gösterilmesi ise mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında mağdurlar … ve …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile mağdur …’ya yönelik hırsızlık suçunun incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurlar … ve …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçunda hakkında beraat kararı verilen diğer suça sürüklenen çocuk Halit Özgün’un mağdurlara ait apartmana birlikte girmiş olduklarına dair ikrarı gözetildiğinde birden fazla kişi ile birlikte eylemin gerçekleştiği dikkate alınmaksızın TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
2-Mağdur …’ya yönelik hırsızlık suçunda suça sürüklenen çocuğun 15.05.2011 gece saat 02:00 sıralarında bir başka hırsızlık suçunu işlerken kolluk görevlilerince yakalandığında bu suçu da ikrar ederek çalmış olduğu bisikletin mağdura iadesini sağladığı gözetilmek suretiyle mağdurdan cadde üzerinde bıraktığı suça konu bisikleti çalınmadan önce en son görmüş olduğu tarih ve saat aralığı sorulduktan sonra sonucuna göre şayet hırsızlık eyleminin gece vakti işlendiğinin belirlenmesi halinde TCK’nın 143. maddesince artırım yapılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde eksik soruşturma ile hüküm kurulması,
3-Mağdur …’ya yönelik hırsızlık suçunda kabule göre de; Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ”Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar” ile 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Suç tarihleri 12/05/2011 ve 15/05/2011olduğu halde 05.05.2011 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesinin gözetilmesine, 10.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.