Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/8366 E. 2018/19151 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8366
KARAR NO : 2018/19151
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca “Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326. maddelerinin uygulanacağı…” hususu nazara alındığında temyiz süresinin 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 310/1. maddesi uyarınca bir hafta olduğu, ancak 7035 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 291. maddesine göre ise bir hafta olan temyiz süresinin on beş güne çıkarıldığı, bu itibarla; 05.08.2017 ve bu tarihten sonra verilen kararlar yönünden sanık lehine değerlendirme ile temyiz süresinin on beş gün olarak kabul edilmesi gerektiği belirlenmekle, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, herhangi bir araştırma yapılmaksızın eksik inceleme sonucu 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.12.2018 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ:

Sanık … hakkında verilen ilk hüküm Dairemiz tarafından, eylemin TCK’nın 165/1. maddesi yerine 142/2-d maddesinin uygulanması gerektiği ifade edilip, kazanılmış hakkın gözetilmesi ihtarıyla bozulmuştur.
Bozmaya uyan yerel mahkeme 142/2-d maddesinden uygulama yaparken önceki mahkumiyet hükmünde 165/1. maddede yer alan 600 TL adli para cezasına da aynen hükmetmiştir.
Halbuki 142/2-d maddesi para cezası ihtiva etmemektedir. Tatbik maddesinde yer almayan para cezasına hükmedilmesinin Anayasamızın 38/1-3 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7. maddelerinde düzenlenen cezaların kanuniliği prensibine aykırı olduğunu değerlendirdiğimden anılan hususa bozma sebepleri arasında yer vermeyen çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.