Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/776 E. 2018/1519 K. 08.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/776
KARAR NO : 2018/1519
KARAR TARİHİ : 08.02.2018

Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk …’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 151/1, 31/3, 52/1-2 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 1.320,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli Çocuk Mahkemesinin 11/07/2008 tarihli ve 2008/178 esas, 2008/436 sayılı kararının infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik sonucu infaza konu ilâmdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine anılan suçların uzlaşma kapsamında olmadığından uyarlama talebinin reddine ilişkin Denizli Çocuk Mahkemesinin 03/02/2017 tarihli ve 2008/178 esas, 2008/436 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın mala zarar verme suçu yönünden kabulüne ilişkin mercii Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2017 tarihli ve 2017/1118 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 10.01.2018 gün ve 94660652-105-20-13419-2017-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.01.2018 gün ve 2018/4137 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

5271 sayılı Kanun’un 253/3. maddesinin 2. cümlesindeki “Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz” şeklinde hüküm mevcut ise de bu hükmün, suç tarihi olan 22/04/2007 tarihinden sonra 26/06/2009 tarihinde eklendiğinden bahisle Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince mala zarar verme suçu yönünden itirazın kabulüne karar verilmiş ise de; 22/04/2007 suç tarihi itibarıyla, 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasında “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” ibaresinin bulunduğu ve 5237 sayılı Kanun’un 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun aynı Kanun’un 168. maddesine göre “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” kapsamında olduğundan uzlaşma hükümlerine tâbi olamayacağı, 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasındaki “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ancak, “Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz” şeklindeki hükmün yürürlükte olması nedeniyle, 18/12/2007 tarihinde işlenmiş olsa bile uzlaşma kapsamına girmeyen nitelikli hırsızlık suçuyla birlikte işlenmiş mala zarar verme suçu için uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

06.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 5560 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 142. maddesine eklenen 4. fıkra gereğince “Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali veya mala zarar verme suçunun işlenmesi
halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.” ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ‘uzlaşma’ başlıklı 253/3. maddesinin suç tarihi itibariyle, “Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmesi karşısında, 22/04/2007 olan suç tarihi itibarıyla, hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla işlenen mala zarar verme suçunun şikayete tabi olmadığı gibi 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesine göre “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” kapsamında olduğundan uzlaşma hükümlerine tâbi olmadığı anlaşılmakla, itirazın bu nedenle reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2017 tarihli ve 2017/1118 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.