Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/7450 E. 2018/15577 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7450
KARAR NO : 2018/15577
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakta ise de; sanıkların müştekiye yönelik eylemlerini niteliği gereği açıkta bırakılan eşya hakkında işlediğinin görüldüğü olayda; TCK 142/1-e maddesi uyarınca nitelikli hırsızlık suçunun oluşacağı ve eylemi uzlaşma kapsamı dışına çıkaracağı gözetilip, sanıklar hakkında uzlaşma hükümleri uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanıkların savunmaları, müşteki beyanları ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların 600 kg civarında ağırlığı ve 3.40 metre uzunluğu olması sebebiyle müştekinin inşaat yakınındaki bir arazide açıkta bırakmak zorunda kaldığı kum eleğini çaldıkları sübut bulan olayda; haklarında eylemlerine uyan TCK’nın 142/1-e maddesinden uygulama yapılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Sanık … hakkında tekerrüre esas alınan sabıka kaydının içerdiği ilamın TCK’nın 141.maddesine ilişkin olduğu, ek kararla taraflar arasında uzlaşmanın sağlanarak davanın düştüğünün sabit olduğu anlaşıldığından;tekerrüre esas sabıka kaydı bulunmayan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesiyle uygulama yapılamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına, 12/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.