Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/7337 E. 2018/19112 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7337
KARAR NO : 2018/19112
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar … ve … hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının incelenmesinde:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların temyizinin olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazının olanaklı olduğu ve CMK’nın 264/1. maddesi uyarınca sanıklar yönünden yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasanın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, Mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/2. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, mahkumiyet hükmünün kurulduğu 04/11/2014 tarihi ile inceleme tarihi arasında aynı Yasanın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
IV-Sanık … hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından, sanıklar …, … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükümlü … tarafından verilen eski hale getirme, temyiz ve infazın durdurulmasına ilişkin dilekçede sanığa usulüne uygun tebliğ yapılmadan kararın kesinleştirildiğinin belirtildiği, temyiz dilekçesi ve eski hale getirme talepli istemin birlikte verilmesi halinde, karar verme yetkisinin yüksek Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu dikkate alınarak yapılan incelemede;
Yokluğunda verilen 04.11.2014 tarihli kararın sanık …’ın cezaevinde bulunduğu sırada sanığa 16.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ise de 5271 sayılı CMK’nın 35/3. maddesi uyarınca kararın sanığa açıkça anlatıldığına dair herhangi bir açıklama bulunmadığından yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın öğrenme üzerine yaptığı 21.10.2015 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, sanığın eski hale getirme ve temyiz talebinin KABULÜNE karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile yapılan incelemede;
Sanık …’ın hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal, sanıklar …, …’nın hırsızlık suçlarını işlediklerine ilişkin, diğer suça sürüklenen çocuk …’ın atfı cürüm niteliğinde kalan anlatımı dışında, hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.