Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/6805 E. 2018/17858 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6805
KARAR NO : 2018/17858
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin temyiz itirazlarına ilişkin Mahkemece kabul olunan ve hırsızlığa konu malın aynına yönelik verilen zararın, mala zarar verme suçunun unsurlarını oluşturmayacağının gözetilmediği, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.03.2009 tarih, 43-56 sayılı kararında açıklandığı üzere, bu suça ilişkin kararın kesin nitelikte olduğu ve bu hukuka aykırılığın ancak kanun yararına bozma yoluyla giderilmesinin mümkün bulunduğu belirlenmekle yapılan incelemede:
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.660 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılanın kollukta alınan beyanında; olay günü 20:15 sıralarında aracını park ettiğini belirttiği, mahkemede alınan beyanında ise 19:30 sıralarında aracı park ettiğini belirttiği, suç tarihinde yaz saati uygulaması da gözetilerek güneşin 20:07’de battığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun eylemini gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirmesi sebebiyle hakkında TCK’nın 143. maddesi uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ”Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar” ile 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.