YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6752
KARAR NO : 2018/18337
KARAR TARİHİ : 17.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, kasten yaralama, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 272. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olduğu, temyizi olanaklı olmadığından, sanık …’un temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE;
II)Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık …’un temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III) Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.