Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/6174 E. 2019/4370 K. 20.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6174
KARAR NO : 2019/4370
KARAR TARİHİ : 20.03.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarları ve türleri gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları ile aynı Kanunun 286/2-b maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını arttırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, Bölge Adliye mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 06.03.2018 tarihli, 2017/2486 esas ve 2017/2603 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
3-Sanıklar …, … ve … hakkında hırsızlık suçlarına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesi uyarınca;
”(1)Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır.
(2)Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”
5271 sayılı CMK’nın 294. maddesi uyarınca;
”(1)Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.
(2)Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.”
5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca;
”Yargıtay, süresinde temyiz başvurusunda bulunulmadığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddeder.”
Görüldüğü üzere, istinaf sonrası temyiz incelemesi sırasında temyiz isteminde bulunan kişilerin hükmün neden dolayı bozulmasını istediklerini temyiz başvurularında açıkça göstermeleri, aksi halde temyiz dilekçesinde herhangi bir sebep gösterilmemesi yada ”… re’sen tespit edilecek sair hususlar” gibi muğlak ifadelerle yazılan temyiz dilekçelerinin sebep içermediklerinden reddedilmeleri gerekmektedir.
Sanık … müdafii somut deliller bulunmadığı, sanık … müdafiinin ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğine, sanık … müdafiinin hırsızlık kastıyla hareket etmediğine ve zararı karşılamak için süre verilmediğine yönelik beyanda bulunmuşlar, hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanmasına yönelik herhangi bir sebep göstermemişlerdir.
Bu itibarla; sanıklar …, …, … müdafiilerinin temyiz dilekçelerinin sebep içermemeleri sebebiyle, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
4-Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde ise:
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 18.03.2008 tarih ve 9-7-56 sayılı kararında açıklandığı üzere, kovuşturma evresinde kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiiye yapılan tefhim ve tebliğlerin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı da gözetilerek, sanık …’in kovuşturma aşamasında kendisine müdafii atandığından haberinin olmadığı, yakalama ile KDZ. Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 11.01.2017 tarihinde savunması başka bir müdafii ile tespit edilen sanığın, yokluğunda verilen kararın mahkemece atanan müdafiiye tebliğinin yeterli sayılarak gerekçeli kararın sanığa tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmakla sanığa gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMK’nın 302/2 maddesi gereğince hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, dosyanın gereğinin ifası için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 20.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.