Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/5969 E. 2018/16888 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5969
KARAR NO : 2018/16888
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın Aralık ayının ilk haftasında gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminde, kantinden aldığı ürünlerin değerinin suç tarihi itibari ile 98,70 TL olduğu anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanabilirliğinin tartışılması görüşüne ve sanığın 14.12.2011 tarihinde çaldığı telefon kartlarını sattığının tespit edildiği, satın alan kişilerden …’in 16.12.2011 tarihli ifadesinde telefon kartlarından cebinde kalan 6 tanesini Nedim Başçavuşa teslim ettiğini ifade etmesinin anlaşılması karşısında telefon kartını iade eden kişinin sanık olmadığı, sanığın etkin pişmanlık amacı ile iade ettiği telefon kartı bulunmadığından tebliğnamedeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Gerekçeli karar başlığına da yazılan “23.07.2012” tarihinin dosya içeriği ve gerekçe içeriği ile uygun olmadığı anlaşıldığından, yerinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Jandarma Komutanlığına ait kantine Aralık ayının ilk haftası ve 14.12.2011 gününde hırsızlık yapan sanığın eylemleri arasında hukuki kesintinin meydana gelmediği de nazara alınarak sanık hakkında, zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesine göre verilecek cezadan artırım yapılması gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 27/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.