Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/5770 E. 2018/18204 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5770
KARAR NO : 2018/18204
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığına, yanlış yazılan suç tarihinin, mahallinde 10.05.2008 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I-)Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik incelemede:
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.240 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince sanık … ve müdafiinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
II-)Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dairemizin 12.05.2014 tarihli bozma ilamında sanık …’in soruşturma aşamasında ki kısmi iadesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına müştekinin rızası olup olmadığı tespit edildikten sonra TCK’nın 168/1-4 maddesinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek hırsızlık suçundan kurulan hüküm bozulmuş olup anılan bozma ilamına uyulduğu halde ceza indirimine muvafakatı bulunup bulunmadığı müştekiden sorulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanığın savcılık aşamasındaki savunmasında eylemini … isimli kişi ile işlediğini söylemiş olması karşısında; sanık hakkında , suça iştirak eden kişi sayısı gözetilerek TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 13.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.