YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5621
KARAR NO : 2018/17538
KARAR TARİHİ : 04.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın tür ve süresine göre sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında temel ceza belirlenirken adli para cezası yönünden alt sınırdan uzaklaşıldığı, hırsızlık suçuna konu sigaraların önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca hapis cezası belirlenirken de alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği halde hapis cezası tayin edildiği sırada alt sınırdan hüküm kurulması suretiyle ve temel cezanın tayini noktasında hapis cezası ile adli para cezası arasında çelişki arz edecek, TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ile aynı Kanunun 3. maddesindeki “fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi” ne aykırılık oluşturacak şekilde hakkaniyete aykırı biçimde karar verilmesi,
2-Sanık müdafiinin 15.05.2018 tarihli celsede sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının denetime olanak verecek şekilde karar yerinde tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ile katılan … vekilinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.11.2014 tarihli ilk hüküm sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca 13.11.2014 tarihli ilk hükümdeki sonuç ceza miktarı gözetilerek sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 04.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.