Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/4496 E. 2018/14922 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4496
KARAR NO : 2018/14922
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık … hakkında hırsızlık suçundan verilen 27.05 2014 tarihli mahkumiyet kararını sanığın temyiz etmemesi üzerine kesinleşmiş olmasına rağmen mahkeme tarafından sanık yönünden de kararın bozulduğu kabul edilerek yargılama yapılıp karar verilmiş ise de bu karar yok hükmünde olduğundan temyiz talebinin REDDİNE,
II-Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hırsızlık sanığın mahkumiyetine ilişkin verilen 27.05 2014 tarihli kararın hükmün temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12/10/2017 tarih, 2016/1702 Esas ve 2017/10531 Karar sayılı ilamıyla, anılan suçtan verilen mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilip, bozmadan sonra yapılan yargılamada, mahkemece direnme kararı verilmiş ise de; mahkeme tarafından Yargıtay İlamı eklenerek sanık … müdafiinin duruşmaya davet edildiği, sanığa bozma ilamına karşı savunmasının alınarak, gerekçenin genişletilmesi ve değiştirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurulduğu ve bu hükmün de Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun istikrar bulmuş içtihatları uyarınca (Örneğin, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.10.2016 tarih, 2015/783 esas ve 2016/377 karar sayılı ilamı) eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm mahiyetinde olduğu anlaşılmakla, Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/03/2018 tarih ve 2017/800 esas 2018/159 karar sayılı hükmün Dairemizce yapılan incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Olayın olduğu yerin 6 metrelik bölümünde tel örgü olmadığı, işlevini kaybeden hurda metallerin açık alanda bırakılmasının adet gereği olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından sanık hakkında TCK’nun 141. maddesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25/10/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ:

Suça konu olan Hamidiye tabyaları restorasyon amacıyla Kültür Bakanlığına devredilmiş, proje onayı bekliyor. Yani terkedilmemiş. Tabyalar ve depolar bina vasfına haiz keşif tutanağına göre binaların etrafında altı beton duvar üstü tel örgü ile çevrilmiş ve tamamen kapatılmış müştemilat haline getirilmiş. 104.609 m² yer kaplayan alanın etrafı tamamen çevrili sadece 6 metrelik tel örgünün fotoğrafta göründüğü kadarıyla 3. şahıslar tarafından yırtıldığı, toplandığı görülüyor. Müştemilat veya bahçenin yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre mealen “başkaları tarafından girilmesine müsade edilmeyeceğini gösterir tarzda işaretlenme ….” şeklinde tanımlanmaktadır. Yani bahçe sayılması için duvar, tel vs. ile tamamen çevrilmesi zorunlu olmayıp sınırları rahatlıkla anlaşılabiliyorsa çalı, çırpı, taş dizimi vs. yeterli olduğu kabul edilmektedir. Olay yeri bina, depo ve etrafı tel örgü ile çevrilidir. Sadece yaklaşık 6 metrelik tel örgünün yırtılması müştemilatı müştemilat olmaktan çıkarmaz, dolayısıyla sanığın eylemi müştemilatı ve bunu çevreleyen tabyaların metallerinin çalınmasıdır. Eylem hem TCK 142/1-b, hem 142/1-e’de düzenlenen maddeleri ihlal etmiştir. Tek eylem olarak 142/1-e olarak değerlendirilmesi yasaya uygundur. Bu nedenlerle açıktan hırsızlık olur görüşündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Mahkeme kararı onanmalıdır.