YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2348
KARAR NO : 2018/17247
KARAR TARİHİ : 29.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligat bilinen en son adrese yapılır. Tebligat yapılamaması halinde, adrese daha önce tebligat yapılmamış ise Tebligat Kanunu’nun 21., daha önce tebligat yapılmış ise 35. maddesine göre tebligat yapılması gerekir. 35.maddeye göre tebligat yapılabilmesinin bir diğer koşulu ise kişinin adres kayıt sisteminde başkaca yeni adresinin de tespit edilememesidir. Dosyanın incelenmesinde, sanığın soruşturma aşamasında bildirdiği adresinden hakkında zorla getirme ve yakalama emirleri çıkarılmak suretiyle savunmasının alındığı, tebliğe çıkartılan gıyabi kararın bilâ tebliğ iadesi üzerine bu defa Mernis adresinde 7201 sayılı Kanunu’nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işlemi açıklanan nedenlerle usulsüz olup, sanığın 09/04/2014 tarihli temyiz başvurusunun öğrenme üzerine süresinde olduğu ve temyiz isteminin reddine dair 06/01/2015 tarihli ek kararın kaldırılması gerektiği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanığın müştekiye ait park halindeyken çalınan otomobilini, başka bir hırsızlık suçunun soruşturması sırasında, üzerinde sahte plaka takılı vaziyette kullandığının tespit edildiği, zaptedilen araç üzerinde yapılan görgü ve tespit işlemiyle müşteki beyanlarından aracın ne suretle çalındığının belirlenememesi karşısında, sanığın hırsızlık eyleminin umumun tekafülü altında bulunan oto hırsızlığı şeklinde değerlendirilmesi gerektiği, sanığın eylemlerine uyan 765 sayılı TCK’nın 491/2. maddesinde tanımlanan hırsızlık ve plakada sahtecilik suçlarının gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımı süresinin, hırsızlığın suç tarihi olan 10.01.2005 ve sahte plaka kullanmanın suç tarihi olan 26.01.2005 tarihlerinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye
dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 29/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.