Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/1932 E. 2018/15293 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1932
KARAR NO : 2018/15293
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk … hakkında 16.07.2014 tarihli karar ile işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından; suça sürüklenen çocuk … hakkında 05.12.2014 tarihli ek karar ile mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk … hakkında 16.07.2014 tarihli karar ile işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan tayin edilen 3.000 TL ve mala zarar verme suçundan tayin edilen 1.000 TL; suça sürüklenen çocuk … hakkında 05.12.2014 tarihli ek karar ile mala zarar verme suçundan tayin edilen 1.000 TL adli para cezasına ilişkin hükümlerin, cezaların türleri ve miktarları itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafiilerinin temyiz istemlerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk … hakkında 16.07.2014 tarihli karar ve suça sürüklenen çocuk … hakkında 05.12.2014 tarihli ek karar ile hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince;
Mahkemece 16.07.2014 tarihli ilk hüküm ile suça sürüklenen çocuk … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b ve 31/2. maddeleri uyarınca adli para cezası, diğer suça sürüklenen çocuk … hakkında ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin itirazı üzerine Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 06.08.2014 tarih ve 2014/767 değişik iş sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılması üzerine mahkemece 05.12.2014 tarihli ek karar ile 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b ve 31/2. maddeleri uyarınca adli para cezası verildiği, TCK’nın 67/2-d maddesi uyarınca “sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkumiyet kararı verilmesi halinde dava zamanaşımı kesilir” düzenlemesinin yer aldığı, bu açıklamalar
ışığında somut olaya baktığımızda; suça sürüklenen çocuk … hakkında 16.07.2014 tarihinde ve diğer suça sürüklenen çocuk … hakkında 05.12.2014 tarihinde ek karar ile verilen mahkumiyet kararları hem aleyhine karar verilen suça sürüklenen çocuk hem de suç ortağı yönünden dava zamanaşımını kestiğinden, her iki suça sürüklenen çocuk yönünden de TCK’nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli zamanaşımının Dairemizin inceleme tarihine kadar geçmediği kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç işlediği sırada 12-15 yaş grubu içinde olan suça sürüklenen çocuk … hakkında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman doktor raporu alınmadan duruşmaya devamla yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-Suç tarihinde 12-15 yaş gurubunda bulunan suça sürüklenen çocuk … hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaması suretiyle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesine aykırı davranılması,
3-Kabule göre de;
a-Suça sürüklenen çocukların, müştekiye ait işyerinden toplam 25-30 TL bozuk para çaldıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan paranın değerinin az olması nedeniyle, TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
b-İşledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin olup olmadığının tespitine yönelik alınan adli tıp raporu için bilirkişiye ödenen ücretin, harcanması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafiilerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 06.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.