Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/16619 E. 2019/10626 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/16619
KARAR NO : 2019/10626
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı tayin edilen 2.000 TL adli para cezasına ilişkin, yine mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.320 TL adli para cezasına ilişkin hükümlerin, cezaların türü ve miktarları itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk … müdafinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddesine göre cezai sorumluluğu bulunmayan çocuklar bakımından çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanacağının belirtilmiş olması, somut olayda suça sürüklenen çocuğun cezai sorumluluğunun bulunduğunun anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanunun 5/1-a maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafi ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.