Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/16408 E. 2018/18762 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/16408
KARAR NO : 2018/18762
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Güveni kötüye kullanma ve hırsızlık suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/06/2018 tarihli ve 2017/57292 soruşturma, 2018/31661 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/10/2018 tarihli ve 2018/3722 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 26.11.2018 gün ve 94660652-105-34-15148-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29.11.2018 gün ve 2018/96007 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki vekilince, müvekkilinin mal örmesi için şüpheliye verdiği 81.451,00 Türk Lirası değerindeki iplikleri iade etmediğini belirterek şikâyetçi olması üzerine, herhangi bir araştırma yapılmadan, şikâyete konu eylemin ticaretten kaynaklanan hukukî ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelinin ifadesinin alınması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Somut olayda müşteki vekilince, müvekkilinin mal örmesi için şüpheliye verdiği 81.451,00 Türk Lirası değerindeki iplikleri iade etmediğini belirterek şikâyetçi olması üzerine, herhangi bir araştırma yapılmadan, şikâyete konu eylemin ticaretten kaynaklanan hukukî ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelinin ifadesinin alınması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile Bakırköy 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/10/2018 tarihli ve 2018/3722 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 20/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.