Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/16111 E. 2018/18740 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/16111
KARAR NO : 2018/18740
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

İTİRAZ

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21/11/2006 tarih, 2003/352 esas ve 2006/344 karar sayılı ilamı ile sanık … hakkında, hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 53, maddeleri gereğince 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 18/04/2012 tarih 2011/30537 esas ve 2012/9472 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında kurulan hükmün TCK’nın 53. maddesi uygulaması yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği, bu karara karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05.12.2018 tarih ve KD-2018/82455 sayılı yazısı ile özetle, suç tarihinin 08/11/1998 olması, 765 sayılı TCK’nın 493/1-son maddesinde öngörülen cezanın üst sınırının 8 yıl olması gözönüne alıanarak, 4616 sayılı Yasanın 1/4 maddesine göre kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verilmesi gerekirken, davaya devam edilerek ceza tayin edilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden sanık hakkında verilen düzelterek onama kararının kaldırılarak bahse konu mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi yönünde itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Dosyanın incelenmesinde; suç tarihinin 08/11/1998 olması ve sanığın yargılandığı hırsızlık suçunun niteliği ve 765 sayılı TCK’nın 493/1-son maddesinde öngörülen cezasının üst sınırının 8 yıl olması karşısında sanık hakkında 4616 sayılı Yasanın 1/4 maddesine göre kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiği görülmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05.12.2018 tarih ve KD-2018/82455 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan itirazın kabulü ile Dairemizin 18/04/2012 tarih 2011/30537 esas ve 2012/9472 karar sayılı sanık hakkındaki düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, sanığın diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
08/11/2018 tarihinde müştekiye ait kilitli aracı çalması nedeniyle sanığa yüklenen 765 sayılı TCK’nın 493/1-son maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun 22.12.2000 gün ve 24268 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4616 Sayılı Kanunun 1. maddesinin 4. bendi uyarınca suçun niteliği, işlendiği tarih ve kanun maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı dikkate alınarak kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 19.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.