Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/14918 E. 2019/10328 K. 18.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/14918
KARAR NO : 2019/10328
KARAR TARİHİ : 18.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça konu Meram Bağları isimli iş yerinde keşif yapılarak telefonun çalındığı yerin bina veya eklentisi niteliğinde bir yer olup olmadığı tereddütte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre suça konu malzemelerin bina veya eklentisi dahilinde çalınmış olduklarının tespiti halinde sanığın eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturacağı düşünülmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde TCK’nın 141/1. maddesi gereğince hüküm kurulması,
2-Sanığın 31/12/2014 tarihli celsedeki beyanında mağdurun zararını halasının oğlunun giderdiğini beyan etmesi karşısında, kolluk marifetiyle mağdurdan zararının giderilip giderilmediği, giderildiyse hangi tarihte giderildiği sorularak sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
3-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun, gerekçesine aykırı olarak BOZULMASINA, 18/06/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.