Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/14506 E. 2019/7310 K. 02.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/14506
KARAR NO : 2019/7310
KARAR TARİHİ : 02.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki …’a mala zarar verme suçundan, müşteki …’e yönelik hırsızlık suçundan, müşteki …’e yönelik mala zarar verme suçundan, müşteki …’ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Müşteki …’in 2010 yılı Ağustos ayı içerisinde işyeri önüne kapılarını kilitleyerek park ettiği üstü açık cipinde bulunan VCD ekranının çalındığı, 08.10.2010 tarihinde başka bir suçtan yakalanan suça sürüklenen çocuğun olayı kabul ederek eylemi öğle vakitlerinde gerçekleştirdiğini belirtmesi karşısında hırsızlık saatinin tam olarak tespit edilememesi sebebiyle şüpheli durum suça sürüklenen çocuk lehine değerlendirilerek eylemin gündüz vaktine rastlayan zaman dilimi içerisinde işlendiği kabul edilmekle, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 143. maddesinin uygulanamayacağı, 25.07.2010 tarihinde gündüz vakti 07:00 sıralarında müşteki …’ye ait evin etrafı duvarla çevrili olan evin bahçesinde kilitsiz olarak duran bisikleti çalan suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK’nın 142-1-b maddesi kapsamında kaldığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e, 142/1-b, 151/1 ve 31/2. maddelerindeki suçlar için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık kesintili zamanaşımına bağlı olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 05/03/2012 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 28/11/2012 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu da nazara alınarak suç tarihleri olan 11.07.2010, 25.07.2010, Ağustos 2010 ve 22.10.2010 tarihlerinden inceleme tarihine kadar bu sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk …’nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
./.
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki …’a yönelik hırsızlık suçundan, müşteki …’a karşı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, müşteki …’e karşı hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından hükümlere yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya içinde bulunan 21.07.2011 tarihli sosyal inceleme raporunda; suça sürüklenen çocuğun fiziki ve ruhi gelişiminin yaşı ile paralellik gösterdiği, iyi – kötü, doğru – yanlış kavramlarını henüz yeni yeni öğrenmeye başladığı, yaptığı fiillerin sonuçlarını algılayabilecek kapasitede olmadığı, mahkemedeki yargılama sürecine psikoloji eğitimi almış bir uzman eşliğinde katılmasının uygun olduğunun belirtilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yeteneğinin yeterince gelişmiş olup olmadığı konusunda rapor aldırılarak, sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki …’a karşı hırsızlık suçundan hüküm kurulmuş ise de, Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K.’nın 16.04.2013 günlü, 2012/6-1307 esas ve 2013/151 sayılı kararı uyarınca iddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, iddianame de düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
3-Suça sürüklenen çocuğun temyiz dışı suça sürüklenen çocuk … Soyyiğit ile birlikte gece vakti 22:30 sıralarında müşteki …’ın evine girerek iki adet dizüstü bilgisayar, bir adet mp3 müzik çalar ve 1 adet taşınabilir bellek çaldıkları, olaydan sonra yakalanan temyiz dışı suça sürüklenen çocuk … …in olayı kabul ederek eşyaları sakladıkları yeri göstererek müştekiye iadesini sağladığı,…. ten sonra kollukça yakalanan suça sürüklenen çocuğun da olayı kabul ettiğinin anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Suça sürüklenen çocuğun temyiz dışı suça sürüklenen çocuk … Soyyiğit ile birlikte gece vakti 22:30 sıralarında müşteki …’ın evine girerek hırsızlık yaptıklarının anlaşılması karşısında, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde TCK’nın 119/1-c maddesi gereği artırım yapılmaması,
5-Suça sürüklenen çocuğun temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar Recep Çetinkaya ve …. ile birlikte gece vakti 04:30 sıralarında müşteki …’e ait işyerine girerek hırsızlık yaptıklarının anlaşılması karşısında, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde TCK’nın 119/1-c maddesi gereği artırım yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk …’nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 02/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.