Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/14388 E. 2019/7901 K. 13.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/14388
KARAR NO : 2019/7901
KARAR TARİHİ : 13.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii, o yer Cumhuriyet Savcısı

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I-Sanık hakkında müşteki … ’e karşı hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşme tarihinin bu suç tarihinden sonra olduğundan tekerrüre esas alınamayacak olması ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka ilamın da olmaması nedeniyle, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında Müşteki … ’e karşı işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;
1-Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun gündüzden sayılan zaman diliminde işlenmesine rağmen, TCK’nın 116/4 maddesinin tatbiki ile cezada artırım yapılması,
2-Tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşme tarihinin bu suç tarihinden sonra olduğundan tekerrüre esas alınamayacak olması ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka ilamın da olmaması nedeniyle, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,
III-Sanık hakkında müşteki Mehmet’e karşı işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
1-Suça konu dükkanın suç tarihi itibarıyla boş olduğu ve iş yeri faaliyetlerinin yürütüldüğü bir yer olmadığı anlaşıldığından sanık hakkında müşteki … e karşı iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu nedeniyle CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı yerine yazılı şekilde düşme kararı verilmiş olması,
2-Sanığın katılan …’in dükkanından hırsızlık yapma amacıyla mağdur … ’in dükkanına zarar vermiş olması karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 142/4 maddesinde ” hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.” düzenlemesinin yer aldığı, maddenin yazılış biçimi ve gerekçesine göre amaç suç-araç suç ilişkisinde mağdurların farklı olmasının önemi bulunmadığından mala zarar verme suçundan mahkumiyeti yerine, şikayet yokluğu gerekçesiyle yazılı şekilde CMK’nın 223/8 maddesine göre düşme kararı verilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.