Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/12495 E. 2019/5481 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/12495
KARAR NO : 2019/5481
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinin 17/02/2012 olmasına karşın karar başlığında suç tarihi olarak 18/02/2012 yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
I-Sanık hakkında ”mala zarar verme” suçundan kurulan hükmün incelenmesi neticesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000 TL olan adli para cezasına ilişkin hükmün cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, sanığın temyiz talebinin CMUK’un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında ”konut dokunulmazlığını ihlal” ve ”hırsızlık” suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesi neticesinde;
TCK’nın 61/1. maddesi uyarınca; suça konu ziynet eşyaları, bilgisayar ve fotoğraf makinesinin suç tarihindeki değerinin tespit edilerek, sonucuna göre değerin 3.000 TL’den fazla olması durumunda, temel cezanın belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1101 esas ve 2012/1210 karar sayılı ilamının kesinleşme tarihinin 16/09/2012 olması ve suç tarihinin bu tarihten önce olması nedeniyle tekerrür koşullarının oluşmadığı ve sanığın da başkaca tekerrüre esas sabıkası bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımın çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.